Kıl dönmesi kronik bir hastalıktır. Çünkü ailede görüldüğü vakit diğer bireylerde de görülme ihtimali ailesinde görülmeyen kişilere göre daha fazladır. Genellikle erkeklerde görülen kıl dönmesi büyük oranda kuyruk sokumu olarak nitelendirilen bölgedeki derinin altında birikmiş olan kıllardan dolayı oluşmaktadır. Bu biriken kıllar kişinin üstünde ağır etkilere sebep olmaktadır.
Kıl dönmesinin belirtilerini incelemek gerekirse kuyruk sokumu bölgesinde şiddetli ağrı, kızarıklık, sürekli oluşan akıntı ve bu akıntının oldukça kötü kokulu olması, tekrarlayan apseler ve bölgede oluşan küçük delikler gösterilebilir. Kişi bu tür durumlarla karşı karşıya geldiği vakit çok vakit geçmeden tedavi olmalı ve günlük hayatına kaldığı yerden devam etmelidir.
Pilonidal Sinüs Nasıl Geçer?
Kıl dönmesinin tıp dilinde adı pilonidal sinüs olarak geçmektedir. Bu hastalık yalnızca tedavi olarak geçecektir. Geçmiş dönemlerde yalnızca ameliyatla geçen bu hastalık artık ameliyatsız bir şekilde de ortadan kalkmaktadır. Ameliyatlı yöntemde belli bir süre hastanede yatma, dikişler çıkana kadar banyo yapmama, 6 haftayı bulan pansuman süresi ve belli bir süre hareket kısıtlılığı olması sebebiyle kişiler huzursuz olmaktaydı.
Fakat basurdan nasıra birçok hastalıkta artık ameliyat tek çözüm olmadığı gibi kıl dönmesinde de durum böyle. Ameliyatsız tedavilerde de hemen hemen her zaman kullanılan yöntem lazer yöntemi olmaktadır. Lokal anesteziyle yapılan bu lazer yönteminde kişinin kıl dönmesi sorunu 10-15 dakika gibi kısa bir süre içinde tamamen geçecektir.
Mikro Sinüsektomi
Mikro sinüsektomi kıl dönmesinde karşılaşılan bir diğer tedavi yöntemidir. Bu tedavi yönteminde öncelikle kuyruk sokumu olarak nitelendirilen bölgenin genel bir temizliği yapılır. Bu temizlik dışında eğer apse varsa bu apse de tamamen temizlenir çünkü apse varsa bu tedavi ve diğer tedavi yöntemleri kesinlikle yapılmayacaktır.
Genel temizlik sonrasında 3-4 santim kesi yapılarak kıl dönmesine sebep veren durumlar ortadan kaldırılacaktır. Bu 3-4 santimlik kesiyi büyük bir kesi olarak görmek de yanlış olacaktır. Çünkü ameliyatta bu kesi en az 10 santim olurken 15 santime kadar ulaşmaktadır ve mikro sinüsektomiye göre de oldukça sancılı bir süreçtir.